Sofra

The SOFRA project focuses on past and present foodways. Our current work centers on the middle Gediz Valley of western Türkiye (broadly the province of Manisa). Archaeobotanical evidence (ancient seeds) excavated from the local sites of Kaymakçı and Sardis attests to the region’s fertility and sustainable land management for over 4000 years. Today, increasing urbanization and participation in the globalized food economy are leading to dramatic changes in the region’s foodscape and a decrease in sustainability. Local and traditional foodways are falling out of favour to be replaced by imported and processed items. This exhibition aims to record and celebrate historical, traditional, and adapted food practices in this region. The project also seeks to highlight and celebrate the experiences, agency and knowledge of women, as they are disproportionately affected by these changes. For more on the project please go to https://www.sofraproject.org/

The project was a joint collaboration between Royal Holloway, University London (RHUL) and Koç University, Research Center for Anatolian Civilizations (ANAMED), and funded by the Arts and Humanities Research Council in the United Kingdom (AHRC). The local partner in Manisa was the Kaymakçı Archaeological Project, a branch of Gygaia Projects.

SOFRA projesi geçmişten günümüze yemek kültürünü araştırıyor. Çalışmalarımızı Türkiye’nin batı kıyısında, Manisa ili ve etrafındaki Orta Gediz Ovası’nda yürüttük. Kaymakçı ve Sart sit alanlarında bulunan arkeobotanik kalıntılar (antik tohumlar) bölgede 4000 senedir verimli ve sürdürülebilir bir şekilde tarım yapıldığını gösteriyor. Günümüzde şehirleşme ve küreselleşen gıda ekonomisinin bu bölgedeki yemekle ilgili örf ve adetlerde büyük değişikliklere yol açtığı ve sürdürülebilirliği azalttığı görülmektedir. Yörenin geleneksel yemek kültürünün yerini ithal edilmiş işlenmiş gıdalar almakta. Bu serginin amacı bölgenin tarihini, geleneksel ve günümüze uyarlanmış yemek kültürünü gözler önüne getirmek ve tarihe geçirmek. Projemiz aynı zamanda söz konusu değişikliklerden en çok etkilenen toplum kesimi olmaları itibariyle kadınların tecrübelerini, yetkilerini ve bilgilerini öne çıkarmayı amaçlıyor. Projemiz hakkında daha fazlası için internet sitemizi ziyaret edebilirsiniz: https://www.sofraproject.org/

Bu proje Royal Holloway, Londra Üniversitesi (RHUL) ve Koç Üniversitesi Anadolu Medeniyetleri Araştırma Merkezi (ANAMED) iş birliğiyle gerçekleşmiş olup İngiltere’deki Sanat ve Beşeri Bilimler Araştırma Konseyi (AHRC) tarafından finanse edilmiştir. Yerel ölçekte Manisa’da Gygaia Projesi’ne bağlı Kaymakçı Arkeoloji Projesi ile iş birliği yapılmıştır.

PROJECT TEAM

Erica Rowan: Senior Lecturer in Classical Archaeology at Royal Holloway, University of London, UK. Her profile can be found here.

Christina Luke: Associate Professor of Archaeology and History of Art at Koç University, İstanbul, Türkiye. Her profile can be found here.

Gülşah Şenkol: Dr. Lecturer in the College of Social Sciences and Humanities (CSSH) at Koç University, İstanbul, Türkiye. Her profile can be found here.

EXHIBITION TEAM

Asım Evren Yantaç: Assoc. Prof. Dr. KARMA XR Lab, Medya ve Görsel Sanatlar Bölümü, Koç Üniversitesi, İstanbul, Türkiye.

Derin Kılıçoğlu: Designer, MA Student, KARMA XR Lab, İstanbul, Türkiye.

Vahide Sena Çoban: Designer, PhD Student, KARMA XR Lab, İstanbul, Türkiye.

Hüseyin Kuşcu: Interaction designer and developer, Kakare Interactive, London, UK.

Translations; Ezgi Neşe Erkan, Tunç Kaner and Semih Çelik.

PROJE EKİBİ

Erica Rowan: Kıdemli Dr. öğretim üyesi, Klasik Arkeoloji Bölümü, Royal Holloway, Londra Üniversitesi, Birleşik Krallık. Profiline buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.

Christina Luke: Doç. Dr., Arkeoloji ve Sanat Tarihi Bölümü, Koç Üniversitesi, İstanbul, Türkiye. Profiline buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.

Gülşah Şenkol: Dr. Öğretim Görevlisi, İnsani Bilimler ve Edebiyat Fakültesi (CSSH), Koç Üniversitesi, İstanbul, Türkiye. Profiline buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.

SERGİ EKİBİ

Asım Evren Yantaç: Doç. Dr., KARMA XR Lab, Medya ve Görsel Sanatlar Bölümü, Koç Üniversitesi, İstanbul, Türkiye.

Derin Kılıçoğlu: Tasarımcı, Yüksek Lisans Öğrencisi, KARMA XR Lab, İstanbul, Türkiye.

Vahide Sena Çoban: Tasarım Araştırmacısı, Doktora Öğrencisi, KARMA XR Lab, İstanbul, Türkiye.

Hüseyin Kuşcu: Etkileşim tasarımcısı ve geliştirici, Kakare Interactive, London, UK.

Çeviriler; Ezgi Neşe Erkan, Tunç Kaner ve Semih Çelik.

DISCLAIMER

This website is published by Koç University. It is issued under the auspices of the Koç University and the University’s Legal Statements apply to the website, with particular reference to the following:

Whilst every care has been taken in preparing the information published on this website, the Sofra Project does not guarantee the accuracy of the content. The project cannot be held responsible for any errors or omissions and accepts no liability whatsoever for any loss or damage. The University reserves the right to remove or alter content or take down this website any time without notice.

COPYRIGHT

All the content of this website (including images and videos), unless explicitly stated otherwise, is copyright of the Sofra Project and may not be reproduced without prior permission. By accessing these web pages, you agree that any downloading of content is for personal, non-commercial use only. No part of this website may be reproduced or transmitted in any form or by any means without the prior consent of the project team.

YASAL UYARI

Bu web sitesi Koç Üniversitesi tarafından yayınlanmıştır. Özellikle şu noktalarda Koç Üniversitesi ve Üniversite’nin Yasal Beyanlarının himayesi altındadır:

Bu web sitesindeki içerikleri her türlü özeni göstererek hazırlamamıza rağmen Sofra Projesi içeriğin doğruluğunu garanti etmez. Proje herhangi bir hatada veya eksiklikte sorumluluk kabul etmez ve kayıp veya hasardan sorumlu tutulamaz. Üniversite site içeriğini değiştirme, silme, ve siteyi kaldırma hakkını saklı tutar.

TELİF HAKKI

Bu web sitesindeki bütün içerikler (resimler ve videolar da dahil olmak üzere) aksi belirtilmediği sürece Sofra Projesi’ne aittir ve izinsiz çoğaltılamaz. Web sitesine erişerek indirdiğiniz içerikleri kişisel ve ticari olmayan amaçlarla kullanacağınıza razı göstermiş olursunuz. Bu web sitesinin hiçbir kısmı proje ekibinin rızası olmadan hiçbir şekilde aktarılamaz ve çoğaltılamaz.

PROJECT BY

PROJEYİ GERÇEKLEŞTİRENLER

FUNDED BY

PROJEYİ FONLAYAN

KADIN KOOPERATİFLERİ İLE

with
WOMEN'S COOPERATIVES

conducted by
GÜLŞAH ŞENKOL

röportajları gerçekleştiren
GÜLŞAH ŞENKOL

During our fieldwork, we visited three remarkable women's cooperatives in the Manisa region: Salihli, Soma, and Alaşehir. These cooperatives are grassroots initiatives founded mainly by local women or women who returned to the area after working in metropolitan cities for several years. Together, they have created sustainable business models to promote local foods and healthy eating habits. Their brands are now well-established. They have worked diligently in every step, from applying for grants and establishing partnerships and collaborations through various networks, to sell their products. As a result, they have been able to give back to the community by creating jobs for women in need or contributing to various charitable causes.

During my interviews, I had the opportunity to discuss their current challenges, the solutions they propose to overcome them, and what support they need to sustain their mission, vision, and objectives. We also discussed how they promote gender equality and increase women's participation in the workforce. It was enlightening to learn how they balance tradition and modernity. In their efforts to support local produce, they preserve and adapt recipes, revise and negotiate traditional cooking practices, and transfer this legacy to future generations to protect the "sofra" heritage in the region. I feel incredibly privileged to have worked with such a strong and vibrant community of women, and I am grateful for their hospitality, intellectual generosity, and friendship.

Saha çalışmalarımız sırasında Manisa’daki kadın kooperatiflerinden üçünü ziyaret ettik: Salihli, Soma ve Alaşehir Kadın Kooperatifleri. Bu kooperatifler Manisa bölgesinde ikamet eden veya yıllarca metropollerde çalıştıktan sonra Manisa’ya geri dönüp yerleşen kadınların kurduğu, tabandan gelen yerel girişimler. Birlikte yöresel yiyecekleri tanıtmak ve sağlıklı beslenme alışkanlıklarının yaygınlaşmasını sağlamak için sürdürülebilir iş modelleri hazırladılar. Artık isimleri markalaşmış durumda. Kooperatiflerin kurulmasından bu yana her aşamada büyük bir azim ve titizlikle çalıştılar, üretim ve pazarlama konusunda devlet desteklerine başvurdular, çeşitli kurumlarla iş birlikteliklerinde bulundular. Bunun sonucunda da birçok kadına istihdam alanı yarattılar ve farklı sosyal sorumluluk projeleri geliştirme fırsatı buldular.

Söyleşiler sırasında kadın kooperatiflerinin karşılaştıkları zorluklar, bu zorluklar ile nasıl başa çıktıkları, hedeflerine ulaşmak için hangi konularda desteğe ihtiyaç duydukları üzerine sohbet etme fırsatımız oldu. Ayrıca toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlama ve kadınların işgücüne kazandırılması konularında nasıl faaliyetler yürüttüklerini konuştuk. Bu faaliyetler çerçevesinde gelenekler ile modern zamanın dengesini nasıl kurduklarını görmek etkileyiciydi. Yöresel yiyecekleri tanıtmak için eski yemek tariflerini saklıyor, bazen günümüze uyarlayarak değiştiriyor, geleneksel yemek pişirme yöntemlerini elden geçiriyorlar; “sofra” kültürünü hayatta tutmak için önceki kuşaklardan devraldıkları mirası bugün ile harmanlayıp gelecek nesillere aktarıyorlar. Bu kadar güçlü, ilham verici kadınlarla çalışma fırsatı bulduğum için kendimi ayrıcalıklı sayıyor ve misafirperverlikleri, cömertlikleri ve dostlukları için kendilerine sonsuz teşekkür ediyorum.

SALİHLİ

ALAŞEHİR

SOMA

What means of support do the women’s cooperatives in the Manisa region need to sustain their mission, vision, and objectives? What are your current struggles, and what solutions do you propose to overcome these?

Salihli Women's Cooperative was founded in July 2019 by nine women. We are university graduates and previously we worked in other professions in and around Salihli. This is the first and only women's cooperative in Salihli. Currently, we have 15 female members who work full-time in the co-op. In addition, more than a hundred women see the advantage of the opportunities that we offer as a cooperative. Overall, we operate along the foundations of a non-profit initiative to facilitate women's social and financial status in the region and to encourage women's employment.

Our activities mainly focus on three significant areas: Tourism, Agricultural Products, and Handicrafts. All our cooperative members know that this region was home to many civilizations, and we aim to turn this cultural wealth into financial and social wealth. To accomplish that, like many other women's cooperatives, we, too, need professional support in marketing and selling (especially in developing marketing and selling strategies), packaging, and coming up with different marketable products. It is equally important that we have access to online venues. In this area, we need the skills and the budget to manage online sales – the same as any other women's cooperative. High energy prices are also a challenge in planning production and cost.

Handicrafts represent another vital area: different designs and handicrafts give an extra value to products. In this area, we would also welcome support. We founded our cooperative with our personal capital and with contributions of its founding members. We believe that women's cooperatives should be supported financially and should be provided with a special status or a special discount on income taxes, deductibles (VAT), insurance, and tax returns of women employees, as well as on the payment of gas and electricity bills of our facilities.

What does your cooperative do to promote gender equality and to increase women’s participation in the workforce?

Women’s cooperatives find local solutions to our common challenges. Our support plays an essential role in financial development by increasing our social and economic values. In these types of cooperatives, women find the opportunity to work, to create, and to turn a profit. Women-led cooperatives, therefore, contribute and will continue to contribute to the economic development, sustainable growth, and the rise in employment levels in our country.

Our activities also have a double legacy regarding both financial and social growth. We have completed three projects with the Ministry of Finance, Manisa and Salihli Municipalities, Zafer Development Agency, and the Manisa Directorate of Provincial Agriculture and Forestry. The first of these projects was a hydraulic press machine we purchased for two of our leather craftswomen with disabilities. With this technology, they make bags and wallets faster and easier. Our other two projects are (1) the professional kitchen to prepare jams, marmalade, tarhana, baked goods, noodles, sauces as well as dip sauces, and (2) a drying facility to dry vegetables and fruits. With the help of these two projects, we offer healthy, local, high-quality products to the women in the region, sourced and produced together with the women farmers in the region.

In another project, “Sustainable Employment and Sustainable Income Project” we have reached beyond the region. This project began in collaboration with the Food and Agriculture Organizations of the United Nations (FAO). For 25 women from the region, we provided a 40-day long training covering how to produce local traditional foods and how to package them. This program included socially disadvantaged communities, including Syrian refugees. Women who completed this training successfully received their certificates, and many now work on our projects at the cooperative. Our mission and hope is to increase the number of women employed in our cooperative.

How do women’s cooperatives balance tradition and modernity in their efforts to support local produce and production, to preserve recipes and traditional cooking practices, and to transfer this legacy to future generations to protect the “sofra” heritage in the region?

Many members of our cooperative own their plots, gardens, or farmlands. The result is locally-sourced, healthy products from our cooperative members and our partners in the region – this gives a lot of value-added significance. Fruits from our own gardens flavor our jams and marmalades; grapes and grape leaves from our vineyards contribute to the sales of our raisins and vine leaves. Also from our farms comes lavender oil, olives, and dried tomatoes.

These direct sourcing speaks to the commitment from our members, who prioritize preparing healthy foods for their families. They combine traditional recipes and methods that they learned from their families in previous generations with more modern recipes and techniques. For example, while women in the region have long been sun-drying fruits and vegetables in their gardens or porches, we now can dry fruits and vegetables in our modern drying oven in 6-10 hours. Importantly our facility is in compliance with all the required sanitary standards. We can dry them in a more controlled environment that meets quality standards for sale.

As we move forward we are also developing new recipes. We are experimenting with some of the traditional products in the region, such as sesame paste, poppy seed paste, grape molasses, almonds, and walnuts. Our goal is to offer new and different recipes. We also support the promotion and preservation of Gökeyüp pottery, which has been created using the same materials and techniques for a very long time, perhaps even since the Neolithic. This village is among the most important in Salihli. We try to support the marketing of this pottery, and we also make use of this pottery. Our goal is to use these traditional pots in modern cooking techniques to both support traditional recipes, but also to explore new tastes.

A tree without roots can neither survive nor support its branches and leaves. Likewise, as members of the Salihli Women’s Cooperative, we protect our roots and history and preserve our traditions. We also shape them in accordance with the requirements and necessities of the modern day and transfer them to the next generation. We hope we can accomplish this aim.

Kadın kooperatiflerinin sürdürülebilirliğinin sağlanması ve kendi koydukları vizyon dahilinde istedikleri hedefe ulaşabilmeleri için hangi konularda desteğe ihtiyaçları var? Şu anda karşılaştığınız güçlükler nelerdir, ve bu güçlüklerin üstesinden gelmek için nasıl çözüm önerileri getirilebilir?

Sınırlı Sorumlu Salihli Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifi, hepsi Salihli’de yaşayan, büyük çoğunluğu üniversite mezunu ve meslek sahibi 9 kurucu kadın tarafından, ilçemizin ilk ve tek kadın kooperatifi olarak, 2019 Temmuz ayında kuruldu. Şu anda 15 kadın üyemiz, 100 den fazla yararlanıcı kadınımız mevcuttur.Kooperatifimiz, bölgemiz kadınlarının sosyal ve ekonomik şartlarını iyileştirmek ve kadın istihdamını artırmak amacıyla kurulmuş, kar dağıtımı yapmayan bir kooperatiftir.

Faaliyetlerimizin 3 ana unsuru, Turizm, Tarım Ürünleri ve El Sanatlarıdır. Üzerinde yaşadığımız bereketli toprakların, birçok medeniyete ev sahipliği yapmış tarih ve doğal güzelliklerin bilincinde olan kooperatif üyelerimiz, bu potansiyeli bölge için ekonomik ve sosyal zenginliğe çevirmek amacındadır. Ancak birçok kadın kooperatifi gibi biz de satış ve pazarlama konusunda, özellikle satış ve pazarlama stratejileri, ürün yönetimi, etiket ve ambalaj tasarımı, lokomotif ve farklı ürün tespiti gibi konularda profesyonel desteğe ihtiyaç duyuyoruz. E-satış sistemlerine ulaşmak ve o sistemleri yönetmek için gereken profesyonel bilgi, beceri ve bütçe sadece bizim kooperatifimiz için değil bir çok kadın kooperatifi için diğer bir çözüm bekleyen sorun. Devamlı artan enerji fiyatları da, özellikle üretim planlaması ve maliyet hesaplaması konularında bizim için önemli bir problem oluşturuyor.

Bir diğer konu da tasarım. El sanatı, el işi ve tekstil ürünlerinde farklı tasarımların, ürüne büyük bir katma değer kattığının farkındayız ve bu konuda da desteğe ihtiyacımız var. Sadece kendi öz sermayesi, yani ortaklarının katkıları ile kurulmuş ve ayakta kalmaya çalışan bir kooperatif olarak, kadın kooperatiflerinin finansal olarak desteklenmesini, gelir vergisi, KDV, istihdam sağlanan kadınlarımızın sigorta ve vergi ödemelerinde ve üretimde kullandığımız enerji konularında kadın kooperatiflerine özel bir statü ve/veya indirim uygulanmasını istiyoruz.

Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması, kadın emeği ve istihdamına yönelik girişimlerin artırılması konusunda nasıl çalışmalar yürütüyorsunuz?

Kadın kooperatifleri ortak sorunlara, yerelden çözümler üretiyor, sosyal ve ekonomik değerler yaratarak kalkınmada önemli bir rol oynuyor. Kadınlar, kurdukları kooperatiflerde çalışma, üretme ve ekonomik gelir elde etme imkânını buluyorlar. Ekonomik gelişime, sürdürülebilir kalkınma, istihdamın artması açısından kooperatiflerin ülke ekonomilerine ciddi katkıları var ve olacaktır.

Hem ekonomik, hem de sosyal etkiler yaratan faaliyetleriyle, ikili bir işlev üstlenen kadın kooperatifleri arasında kooperatifimiz de üretime yönelik olarak şimdiye kadar, Ticaret Bakanlığı ve Tarım ve Orman Bakanlığı Manisa İl Müdürlükleri, Manisa Büyükşehir Belediyesi, Zafer Kalkınma Ajansı ve Salihli Belediyesi ile ortak çalışmalar yaparak üç ayrı üretim projesini hayata geçirmiştir. Bu projelerin ilki aynı zamanda üyemiz olan deri sanatçısı, engelli iki kadın arkadaşımız için aldığımız hidrolik pres kesim makinası olmuştur. Bu sayede üretilecek çanta, cüzdan gibi ürünlerin deri kesimleri kolaylıkla, sağlıklı ve hızlı bir şekilde yapılmaktadır. Diğer iki projemiz ise, bölgemizde yetişen tarım ürünlerini işleyerek, reçel, marmelat, tarhana, unlu mamuller, erişte, çeşitli sos, ezmeler gibi çeşitli gıda ürünleri üretmek amacı ile kurulan profesyonel mutfağımız ve yine bölgemizin sebze ve meyvelerini kurutmak amacı ile kurduğumuz kurutma tesisimizdir. Bu iki proje sayesinde, bölgemizde özellikle kadın çiftçilerimiz tarafından üretilen, sağlıklı tarım ürünlerini yine bölgemiz kadınları ile birlikte işleyerek, sağlıklı ve katma değerli ürünler üretip, ailesini sağlıklı ürünler ile beslemek isteyen kadınlarımıza sunuyoruz.

Ayrıca FAO ile yapılan işbirliği sonucunda dezavantajlı durumda olan kadınlarımız ve Suriyeli kadınlar için “Sürdürülebilir İstihdam ve Geçim Kaynaklarının Desteklenmesi” Projesi kapsamında 25 kadın 40 gün süren Yöresel Gıda Ürünlerinin Üretimi ve paketlenmesi eğitimi verdik. Bu kursumuzu başarı ile bitirip sertifikalarını alan kadınlarımız, üretim projelerimizde de çalışmaktadır. Hedefimiz ve en büyük arzumuz kooperatifimizin bünyesinde istihdam ettiğimiz kadınlarımızın sayısını arttırmaktır.

Kadın kooperatifleri bölgenin “sofra” mirasının korunması, yani yerel ürünlerin ve üretiminin desteklenmesi, tariflerin ve geleneksel yemek pişirme tekniklerinin muhafaza edilmesi ve geleceğe aktarılması konusunda gelenek ve modernleşme arasındaki dengeyi sağlamada nasıl bir rol oynuyor?

Kooperatifimizin birçok üyesinin bölgemiz imkanları ve yaşam biçimi sayesinde, bağı, bahçesi, ekip diktikleri toprakları mevcuttur. Bu sayede kendi ürettiğimiz tarım ürünlerini kullanarak, katma değerli ve sağlıklı gıda maddeleri üretme imkan ve şansına sahibiz. Reçel ve marmelatlarımız kendi meyve bahçelerimizden, kuru üzümlerimiz, yapraklarımız kendi bağlarımızdan, lavanta ve zeytin ürünlerimiz kendi tarla ve zeytinliklerimizden, kuru domateslerimiz yine kendi tarlalarımızdan geliyor.

Üyelerimiz, profesyonel meslek hayatlarının yanı sıra, her zaman severek ve isteyerek aileleri için sağlıklı gıdalar hazırlanmasının da hep bir parçası olmuşlar, aile büyüklerinden görüp öğrendikleri geleneksel metodların yanı sıra, yeni reçeteler ve uygulamaları da denemektedirler. Örneğin bölgemizde eski zamanlardan beri güneşte kurutulan sebze ve meyveleri artık modern fırınımızda 6-10 saat arasında tüm hijyen şartlara uyarak, tertemiz, sağlıklı ve lezzetli bir şekilde üretiyoruz. Daha sonra bunları kullanarak, farklı tarifler ve ürünler ortaya çıkarmak için yeni reçeteler geliştiriyoruz. Yine bölgemizde uzun yıllardır üretilen susam ezmesi, haşhaş ezmesi, pekmez, badem, ceviz gibi ürünleri farklı reçeteler ile bir araya getirerek, yeni lezzetler arıyoruz. Salihli ilçemizin önemli beldelerinden Gökeyüp’te neolitik çağlardan beri aynı malzeme ve teknik ile sadece kadınlar tarafından üretilen Gökeyüp Güveçleri de kooperatifimizin korumaya ve yaşatmaya çok önem verdiği değerlerimizden. Hem bu güveçlerin satışına destek veriyoruz, hem de kadınlarımız tarafından üretilen güveç, tepsi, kase gibi malzemeleri kullanarak geleneksel yemekleri, yeni reçeteleri ve pişirme tekniklerini kullanarak farklı şekillerde yorumlamaya ve yaşatmaya çalışıyoruz.

Kökü olmayan bir ağaç, nasıl ayakta kalıp, dallarını, yapraklarını yaşatamazsa, tarihini, geleneklerini, özünü unutan toplum ve kişilerin de, aynı akıbete uğrayacağını bilen, hisseden kadınlar olarak geçmişimizi, geleneğimizi, günümüzün hayat şartlarına göre yorumlayarak yaşatmaya ve gelecek kuşaklara aktarmaya çok önem veriyoruz. Bunu başarabilirsek ne mutlu bize.

Women’s cooperatives are essential to sustaining economic growth and development. They increase local production and encourage women’s participation in the workforce. Sustainable finance is necessary to increase the number of women’s cooperatives and ensure their sustainability. Currently, women’s cooperatives face significant challenges, such as these:

Finding a suitable market for financial activities,
Employment and social security,
Difficulties in the payment of taxes, and
Difficulties in the payment of bills (electricity, water, rent).

To address the issues faced by women's cooperatives, we require legislative reforms, tax incentives, and support from local administrative structures.

What does your cooperative do to promote gender equality and to increase women’s participation in the workforce?

Cooperatives are founded to build supportive and collaborative structures. In this way, they are essential in helping socially and financially disadvantaged groups. These cooperatives especially play a significant role in reducing gender inequalities, making women more visible, financing women’s labor, advancing women’s socialization, and building their strength.

Our cooperative was founded to make women’s labor visible and to advance their socialization. As we promote local, traditional products, we also aim to expand women’s employment. For example, the preparation of vine leaves shows this process: women are partners of our cooperative work with us to collect vine leaves from vineyards, to preserve vine leaves in brine at our facilities, to prepare and pack them for sale, and to transfer them to other markets. Likewise, we employ women in every stage of preparing raisins, starting from picking grapes from vineyards, sorting raisins, and then washing and packing. Also, women who did not know how to preserve vine leaves in brine or women who did not know how to pack goods have acquired new skills.

In our society, women’s labor is less visible. Our cooperative aims to invest in making women’s labor more visible and representing women in every field of society.

With the increasing world population, it has become very difficult to have access to healthy food. People demand organic and local edible products that they can trust. To meet this new demand, food production has changed. Our activities at our cooperative expands the marketing value of local goods, and in doing so, it increases women’s self-confidence in social and business life.

A local good we inherited from our grandmothers, called “üzüm köftesi” (grape meatballs), was destined to be forgotten with the rise of packaged goods. It was a typical snack during the war years that gave people energy and nourished them. Thanks to our efforts, we had the opportunity to revive this lost taste of our ancestors and elders.

Likewise, grape juice, which was squeezed using traditional methods in the past, is now prepared using modern machinery, and without any preservatives. The conventional recipe we had in the past has been revised. In this process, the end product is healthier. For example, we do not add sugar; rather, we boil it for a very short period and then let it dry under the sun. Sugar should not be cooked at high temperatures. Therefore, we prefer to follow this revised and healthier recipe.

We now have access to new information about preparing and preserving food in these ways that are much more healthy. Our cooperative follows these developments and combines traditional methods with modern ones. In this way, we produce more hygienic, healthy products. We are able to do this without added preservatives and still achieve a long shelf life.

Kadın kooperatifleri hem üretim etkinliğini geliştirmekte ve arttırmakta hem de kadın çalışma oranının artırılmasında, dolayısıyla ülkemizin sürdürülebilir kalkınma düzeyinin yükselmesinde önemli bir araçtır. Kadın kooperatiflerinin yaşaması ve çoğalması için finansal sürdürülebilirliğin sağlanması önemlidir. Kadın kooperatiflerinin şu anda karşılaştığı belli başlı güçlükler şöyle sıralanabilir:

Ticarî faaliyetlerdeki pazar arayışları,
Sosyal güvenceli istihdam,
Vergilerin ödenmesindeki güçlükler ve
Zorunlu ödemeler (elektrik, su, kira).

Kadın kooperatiflerinin sorunlarının çözümünde kooperatifler için mevzuat değişikliklerinin, vergi ile ilgili desteklerin ve yerel yönetim desteklerinin gerekliliği önemlidir.

Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması, kadın emeği ve istihdamına yönelik girişimlerin artırılması konusunda nasıl çalışmalar yürütüyorsunuz?

Dayanışma ve işbirliğini amaçlayan kooperatifler ekonomik ve sosyal açıdan dezavantajlı grupların sorunlarını çözmek açısından önemli rol üstlenmektedir. Kadın kooperatifleri de kadınların yoksunluğunun azaltılmasında, kadın emeğinin görünür olması ve ekonomik karşılığını bulması, kadının sosyalleşmesi ve kadınların güçlenmesinde önemli rol oynamaktadır.

Kooperatifimizin kuruluş amacı kadın emeğini görünür kılmak, kadının sosyalleşmesine katkıda bulunmak ve bölgemize ait yöresel ürünleri tanıtmaktır. Bu amaç doğrultusunda yöresel ürünlerimizi tanıtırken kadın istihdamını da arttıracak çalışmalar yürütmekteyiz.

Yöresel ürünümüz olan yaprak salamura hazırlanırken yaprağın bağlardan toplanması, tesisimizde salamura yapılması, yaprak salamurasının paketlenmesi, satışa hazır hale gelmesi, pazarlaması ve sevkiyatı aşamalarının hepsi kooperatif ortağı olan kadınlar tarafından yapılmaktadır.

Yine yöresel ürünümüz olan kuru üzümün ayıklanması, yıkanması, paketlenmesi gibi bağlardan sofralara ulaşana kadar her aşaması kadının emeği ile gerçekleştirilmektedir. Kooperatifimiz pek çok kadına istihdam sağlamanın yanında yeni tecrübeler ve beceriler de kazandırmaktadır. Daha önce salamura yapmayı bilmeyen, paketleme yapmayı bilmeyen pek çok kadın yeni becerilere sahip olmuşlardır.

Toplumumuzda kadın olarak yaptığımız işler daha zor kabul görmektedir. Kooperatifimiz bu konunun da üstüne giderek her ortamda temsiliyetini sağlayarak kadının sesini duyurmayı amaçlamaktadır.

Dünyada nüfus artışı ile birlikte sağlıklı gıdaya ulaşmak önemli ve zor hale gelmiştir. Güvenilir gıda talebi organik ürün ve yerel lezzetleri de içine katarak geliştiğinden gıda üretimi de bu talebi karşılayacak şekilde dönüşüp değişmektedir.

Alaşehir Kadın Kooperatifi tarafından yürütülen kooperatif faaliyetleri ile hem yöresel ürünler yerel lezzet olarak ticari değer kazanmakta hem de sosyal ve ticari hayatta daha çok görünür olan kadınların özgüveni artmaktadır.

Büyükannelerimizden gelen bir lezzet üzüm köftesi, unutulmaya yüz tutmuş doğal bir üründü. Kooperatifimiz savaş yıllarında enerji versin, şifa olsun diye yapılmaya başlanan zaman içinde hazır ürünler karşısında unutulmaya yüz tutmuş bir lezzeti tekrar yaparak yaşatmayı başarmıştır.

Geleneksel yöntemlerle sıkılan üzüm suyu bugün daha modern şartlarda hazırlanmakta, hiç bir koruyucu olmaksızın sofralardaki yerini almaktadır. Geleneksel yapım şekli kooperatifimiz tarafından sağlığa uygunluğu açısından değiştirilmiştir. İçine hiç şeker konulmadan ve kısa süre kaynatılıp uzun süre güneşte kurutularak yapılmaktadır. Ürünün pişirilmesi sırasındaki bu değişim şekerin yüksek sıcaklığa uzun süre maruz kalmaması gerektiği bilgisine dayanmaktadır.

Bilginin her gün yenilendiği günümüzde gıda üretimi, saklanması ile ilgili de yeni bilgilere ulaşılmaktadır. Kooperatifimiz yenilikleri takip ederek ürünlerimizin üretimi sırasında geleneksel ile yeni bilgileri birleştirmektedir. Böylelikle daha hijyenik daha sağlıklı ve koruyucu kullanmadan uzun süre dayanan ürünler hazırlamaktadır.

To ensure the sustainability of women's cooperatives and to enable them to reach their desired goals following their visions, it is essential to trust them and not to hinder their progress. The current challenges they face include a lack of machinery equipment, difficulties with shipping companies, such as the high-costs as well as the details with deliveries. For cooperatives without a dedicated space, they also face challenges with rising rents. Here upon request, vacant government-owned buildings provide a great option. Especially when in good condition, these buildings can be easily and swiftly allocated to boost capacity for current, active women's cooperatives. Municipalities and governorships can feature products produced by women's cooperatives in their gift selections, and in this way they, too, may promote and uplift the cooperatives.

What does your cooperative do to promote gender equality and to increase women’s participation in the workforce?

We support the empowerment of women in achieving gender equality, increasing initiatives for women's labor and employment, integrating women into the workforce and social life. Overall, we are happy to witness women become respected individuals who confidently say, “We are here; we can do it,” with great excitement. For us, our district is our brand (SOMA). Seeing our brand on prestigious market shelves gives us tremendous pride. Our goal is to lead by example, and here we derive our greatest motivation for the future women’s cooperatives.

Although women's cooperatives are open to innovations and strive for innovation, they seek to do so without abandoning their traditions. Our main task is to achieve the best results by incorporating modern conveniences without losing traditional taste. We are constantly striving to improve our products and obtain geographical indicators. We research, experiment, and share our knowledge with those around us.

Kadın kooperatiflerinin sürdürülebilirliğinin sağlanması ve kendi koydukları vizyon dahilinde istedikleri hedefe ulaşabilmeleri için sadece onlara güven duyulmasına ve önüne engel konulmamasına ihtiyaç var. Şu anda karşılaştıkları güçlükler makine ekipman eksikliği ve sevkiyatta kargo şirketleri ile yaşanan olumsuzluklar ve kargo ücretlerinin yüksek fiyatlarıdır. Kendilerine tahsis edilen bir yer olmamasından dolayı artan kiralardır. Devlete ait olup şu an kullanılmayan boş duran binalar aktif durumdaki kadın kooperatiflerine talep durumunda prosedürler hızlıca aşılıp verilebilir. Belediye ve valilikler hediye seçimlerinde kadın kooperatiflerinin ürettiği ürünlere yer verebilirler. Böylece hem yörenin tanıtımına katkıda bulunurken hem de kooperatife destek olduklarını gösterirler.

Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması, kadın emeği ve istihdamına yönelik girişimlerin artırılması konusunda nasıl çalışmalar yürütüyorsunuz?

Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması, kadın emeği ve istihdama yönelik girişimlerin artırılması konusunda kadınları iş hayatına katıp sosyal hayatın içine alıp “biz de varız, biz de yaparız” diyen kendine güven duyan etrafından saygı duyulan bireyler haline gelmelerini keyifle takipteyiz. Yaşadığımız ilçe bizim markamız (SOMA). Markamızı seçkin market raflarında görmek bizim en büyük gurur kaynağımız. Örnek gösterilmek en büyük motivasyonumuz.

Kadın kooperatifleri her ne kadar yeniliklere açık olup kendilerini yenilese bile geleneklerinden asla vazgeçmeden üretime devam eder. Geleneksel lezzeti kaybetmeden çağın getirdiği kolaylıklar işin içine dahil edilerek en güzel sonucu elde etmek asıl görevimiz…Coğrafi işaret alarak ürünlerimizin kalitesine kalite katmak için var gücümüzle çalışıyoruz. Araştırıyoruz, deniyoruz, bildiklerimizi yeni öğrendiklerimizi yakınlarımıza öğretiyoruz.